Pek kimse tanımaz, sadece dertliler bilir, ama gönlümüzden bir Ali Ulvi Kurucu geçti. Şairdi, yazardı, mütefekkirdi; hepsinden daha önemlisi Peygamber âşığı sağlam ve şuurlu bir mü’mindi.
1922 yılında Konya’da başlayan dünya hayatı, 2002 yılının 03 Şubatında Medine-i Münevvere’de âhiret hayatına döndü.
Tevafuk: Ayasofya da 01 Şubat 1935 tarihinde müze olarak resmen açılmıştı.
“Ne alâka?” derseniz, rahmetli Ali Ulvi Kurucu’nun “Ayasofya şiiri”ni bir okuyun derim (tahsis edilen köşeye sığdırmak için bazı beyitleri, şairimizin ruhaniyetinden özür dileyerek, çıkartmak zorunda kaldım). Belki yüreğinizi sızlatır da, Ayasofya’nın neden hâlâ ibadete kapalı tutulduğunu, Fatih’in ve fetih ordusunun secde ettiği o mekâna niçin ayakkabılarla girildiğini, 481 sene secde edilen yere neden çamur bulaştırıldığını sorgularsınız…
•••