Tarihçi Âşık Paşazade’nin “Tevarih-i Âli Osman” (Osmanlı Tarihi” isimli meşhur eserinde aktarılan bir hikâyeyi anlatayım…
Devir, Sultan II. Murad devri… Artan savaş masrafları yüzünden hazine zayıflamış, gelirler azalmış, devlete âcil para lâzım…
Padişah, Sadrazam Çandarlı Halil Paşa’yı huzura çağırıyor. Meşhur “Cendereli” hanedanından gelen Halil Paşa, hem varlıklı, hem de eli açık…
“Sefer masarifati içün külliyetli miktarda akçe gerektür benum vezirum, vadesi geldükte iade etmek şartıyla bir miktar akçe viresun!” (Devlete para lazım, belli bir süre sonra ödemek üzere senden borç para istiyorum!)
Çandarlı Halil Paşa, düşünmüş, taşınmış, şu mealde bir cevap veriyor: