Pek kimse farkında değil, ama Kanuni Sultan Süleyman da şehit padişahlardandır... Hasta haliyle çıktığı cihad meydanında ahirete doğmuştur (tabiri değerli Tuğrul İnançer Hoca’dan öğrendim. Ana rahminde ölür dünyaya doğarmışız, dünyada ölür ahirete doğarmışız, ahirette de ölür ebediyete doğarmışız. Teşekkürler Hocam)…
Kanuni’nin hikâyesi kısaca şöyle…
Muhteşem Süleyman, son seferiyle tekrar Avusturya üzerine yönelmişti (1 Mayıs 1556)…
Yetmiş bir yaşındaydı ve diri göründüğünü söyleyenlere acı acı gülümseyip, “Ayruk gocaduk” diyordu.
Gud hastalığına müptelâ idi. Ayakları “testereye tutulmuş gibi” ağrıyordu. Buna rağmen cihaddan geri durmamış, at sırtında aylarca sürebilecek bir yolculuğa çıkmıştı.
Zigetvar Kalesi kuşatması sırasında rahatsızlığı arttı. Koca çınar yıkılma aşamasına gelmişti. Başucunda 24 saat Kur’an-ı Kerim okunmasını emret-ti. Hafızlara sık sık kendisi de eşlik ediyordu.