Yavuz Bahadıroğlu Yeni Akit Gazetesi

Batılılaşma sürecinde neler kaybettik?(3)

Üç gündür “Neler kaybettik” sorusuna cevap arıyoruz ya, kaldığımız yerden devam edelim… Her zengin ailenin sadakalarını bıraktığı bir “Sadaka taşı” vardı...

22 Mayıs 2019 | 511 okunma

Genel olarak cami ve türbelerin en kuytu köşelerinde bulunan bu taşlara bırakılan sadakalar sayesinde, zenginler riya ve gösterişten, fakirler dilenmekten kurtulurdu. Zengin imkânı nisbetinde parayı sadaka taşının oyuğuna koyar, fakir ihtiyacı kadarını alırdı. Osmanlı’nın fakiri “fukara-i sabirin”, zengini “ağniya-i şakirin”di. Ne alan vereni, ne veren alanı tanır, bu şekilde aralarında minnet sözkonusu olmazdı… 

Tanısın tanımasın herkes bir birlerine selam verir, sesini duyuramayacak uzaklıkta olan elini önce “kalbimdesin” anlamında göğsüne koyar, oradan “başımın üstünde yerin var” anlamında başına götürüp “temenna” ederdi…

Hal-hatır sorma seremonisi bile başbozuk değildi: Büyükler küçüklere hâl hatır sorarlar, ev halkına selam söylerlerdi…

Ramazan öncesinde yoğun sadaka verilir, fakir fukaranın Ramazan alışverişi yapması sağlanırdı…

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Osmanlı’da ev hayatı 03 Kasım 2020 | 495 Okunma Osmanlı evleri ve modern evlerimiz 02 Kasım 2020 | 381 Okunma Toplum yeniden inşa edilmeli 31 Ekim 2020 | 397 Okunma Osmanlı’da çocuk olmanın anlamı 30 Ekim 2020 | 287 Okunma Türkiye’de çocuk olmak… 28 Ekim 2020 | 164 Okunma