Beş gündür “Neler kaybettik” sorusuna cevap arıyoruz, bu altıncı gün, kaldığımız yerden devam edelim…
İftar sofrasında konuklara, “Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım” sözü eşliğinde önce bir kaşık bal sunulurdu… Sonra Allah ne verdiyse kaşıklanırdı.
Osmanlı’da “Bir acı kahvenin kırk yıl hatırı var”dı. İkramı severler, birbirlerine de, misafire de sık sık kahve ikram ederlerdi…
Kahve fincanlarının üzerindeki desenlerin derin anlamları vardı. Misafire ne kadar değer verildiği fincanlardaki desenlerin ağırlığıyla gösterilirdi…
Lale desenli fincan: Lalede “Allah” lafzı olduğuna inanıldığı için, “Allah muinin (yardımcın) olsun”…