Mantıklı olmak “yetişkin” olmanın şartı sayılır. Anladık da, arada bir mantık dışına çıkıp duygusallaşmak da “insan” olmanın şartı değil mi?
Bunu pek kimse dikkate almaz. Dikkate almadıkları için de, en küçük bir sapmada hemen “mantıklı ol”maya dâvet ederler: “Yavuzcuğum, biraz mantıklı ol lütfen!”
Hafif bir uçukluğun ve uçarılığın arkasından ise hemen “akıllı ol” çağrısı gelir: “Deli misin Yavuz!”
İşte o an, “Evet” diye bağırasım gelir, “deliyim!” En azından “akıllı” ve “mantıklı” olarak yapamadıklarından bazılarını yapabilmek için bazen “deli” olmak istiyor insan.Malum: “Delidir, ne yapsa yeridir”…
Deliler daha mutludurlar belki, ne bileceksiniz? Hayatlarında ne siyaset, ne ticaret, ne terör, ne Amerika ne Rusya, ne Birleşmiş Milletler, ne Kıbrıs meselesi, ne Filistin çıkmazı, ne şu, ne bu yok…
“Azıcık aşım, ağrısız başım…”