Türkiye’nin “beka sorunu” var mı?Hem de yüzlerce yıldan beri var! Malazgirt Zaferi’nden bu yana “beka”mız için çocuklarımızı şehit veriyoruz.
Hatta bazı padişahlar (meselâ Kanuni) isyana hazırlanan oğullarının (Mustafa ve Bayezid Beyler) katlini “beka” için ferman etti.
Bu sorun bu topraklara yerleştiğimiz gün başladı. Batı emellerine teslim olduğumuz dönemlerde yumuşayarak, başkaldırdığımız (meselâ, “ABD’ye rağmen Suriye’ye girer, PKK-YPG’ye haddini bildiririz” dediğimiz) günlerde hortlamak üzere, kesintisiz devam ediyor!
Şunu görmek lâzım: “ABD-Siyon (İsrail) İttifakı”na kayıtsız-şartsız bağlı kaldığımız zamanlarda bizi hiç rahatsız etmediler. Çünkü “beka”mızın çerçevesi buydu: Asıl konu bizim “bekamız” değil, İsrail’in bekasıydı! Bu çerçevenin içinde kaldığımız müddetçe sorun çıkmazdı. Ama çerçevenin dışına her çıkma hamlemizin önü bir şekilde kesilirdi: Darbelerle müdahaleler bu yüzden yapıldı.
Başbakan Adnan Menderes bu yüzden en ağır biçimde cezalandırılarak iki bakanıyla birlikte asıldı!..