Kandil, Lâtince “candela” kelimesinden Arapçalaşıp oradan Türkçemize geçmiş bir kelimedir: “Mum, lâmba, aydınlatıcı” anlamına gelir…
Günahlardan temizlenmek, bir bakıma “aydınlanmak” sayıldığından, iç dünyamızın günahlardan temizlenip aydınlanmasına vesile olan mübarek gecelere “kandil” denmiştir.
Başka bir rivayet daha var: Buna göre, Sultan İkinci Selim (1566-1574), mübarek gecelerde camilerin ışıl ışıl aydınlatılıp minarelerde kandiller yakılmasını emretmiş, bu yüzden mübarek gecelerin ismi “kandil” olarak kalmıştır.
En doğrusu, “Regaib Gecesi”, “Mirac Gecesi”, “Berat Gecesi” ve “Kadir Gecesi” diye, kendi özel isimleriyle yâdetmektir.
Arapça “gece” anlamına gelen “leyl” kelimesini başa getirerek, kutsal geceleri “Leyle-i Kadr”, “Leyle-i Berat” şeklinde telaffuz edenler de vardır.