Son olaylara “Provokasyon” deyip milleti dikkatli olmaya çağırınca, sosyal medya listemde olmayan isimler saldırıya geçmişler ve birbirine benzer ifadelerle beni protesto etmişlerse, bu, tespitimde ne kadar haklı olduğumu gösterir.
Ve bir soru: Diyanet İşleri Başkanı’nın, “hasta ziyareti” çerçevesinde Kadir Mısıroğlu’nu ziyareti dallandırılıp budaklandırılarak ağızlara sakız edildiği sırada, çarşaflı bir kadın, tam da 10 Kasım’da saygı duruşu yapılırken, içi boş bir lâf ediyor, birkaç gün sonra başka bir çarşaflı kadın yeni alınmış bir balta ile Atatürk büstüne vuruyor. Bunlar “provokasyon” değil de eleştiri mi yani?
Gençler M. Kemal Pilavoğlu ismini bilmez. Çoğumuz Fadime Şahin, Ali Kalkancı isimlerini de unutmuş olabiliriz.
Fadime Şahin, Ali Kalkancı 28 Şubat’ın figüranlarıydı. Türkiye’de “irtica” olduğunu ispatlamak için kullanılmışlardı. Pilavoğlu ise 40’lı yıllarda Ticani Tarikatı’nın Türkiye şeyhiydi. Türkçe ezana karşı tavırlarıyla gündem oluyordu.
950’de iktidar değişip Türkiye biraz nefes alınca, bazı müritleri, şeyhin rızası dışında, Atatürk büstlerine saldırmaya başladılar.