Çanakkale Zaferi’nin yıldönümlerini her yıl artan bir coşkuyla kutluyoruz. Geçenlerde de 104. yıldönümünü kutladık.
CHP iktidarı döneminde bu zafer yerel birkaç merasimle geçiştirilirdi. Bunun sebebi, o devrin iktidarının dinden-imandan pek hoşlanılmamasıydı. Oysa Çanakkale Zaferi, bir bütün olarak “din-iman” demekti.
Çanakkale Zaferi’ni ve 250 bin şehidi nisyana (unutulmaya) terk ettiler. İçinden Atatürk geçmeseydi çoktan unutturacaklardı (nitekim Kutül Âmare Zaferi’ni uzun süre unutturdular). O kadar ki, İngilizlerle Fransızlar kendi askerlerinin mezarlarını gülistana çevirirken, “bizimkiler”in kasıtlı ihmali sebebiyle şehitliklerimiz mezbeleliğe dönüştü.
Yıllar boyu o zaferin simgesi olacak bir âbide dahi dikmediler. Şehitlerimiz bizim istiklâlimiz için canlarını vermişken, torunlarını yönetenler şehitlerimize bir mezarı dahi çok gördüler.
Yunan Akropol Tapınağı’na çok benzeyen ve Çanakkale şehitlerinin uğruna öldükleri değerler silsilesine hiç yakışmayan bugünkü “âbide” bile CHP yönetiminin yıkılışından sonra yapıldı (17 Nisan 1952’de temeli atılıp 21 Ağustos 1960’da açıldı).