Yavuz Bahadıroğlu Yeni Akit Gazetesi

Eski eserlerdeki sır

Her eserin bir hikâyesi var: Eserdeki sırrı çözerseniz, tadına daha derinden varırsınız. Şehzade Camii’nde insanı karşılayan derin hüznü yakalayabilmek için, Kanuni’nin, vakitsiz ölen oğlu...

15 Ağustos 2017 | 149 okunma

Her eserin bir hikâyesi var: Eserdeki sırrı çözerseniz, tadına daha derinden varırsınız.

Şehzade Camii’nde insanı karşılayan derin hüznü yakalayabilmek için, Kanuni’nin, vakitsiz ölen oğlu Şehzade Mehmed adına inşa ettirdiğini bilmeniz lâzım...

Sinan’ın tevazu gösterip “çıraklık eserim” dediği bu mâbedin daha dış avlusunda insanı titrek bir hüzün karşılar. Bu hüzün Padişah’ın oğlunun ölümüyle düştüğü hüznün “eser”e yansımasıdır... 

Sinan Usta ne yapmışsa yapmış, taşlara hüzün, sütunlara keder, kubbeye gözyaşı katmıştır. 

İçine girdiğiniz an, duyarlılığınızla paralel şekilde gelişen, kâh belirginleşip kâh silikleşen iniltiler duymaya başlarsınız. Bu, ölen oğluna ağlayan bir babanın hıçkırığıdır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Osmanlı’da ev hayatı 03 Kasım 2020 | 495 Okunma Osmanlı evleri ve modern evlerimiz 02 Kasım 2020 | 381 Okunma Toplum yeniden inşa edilmeli 31 Ekim 2020 | 397 Okunma Osmanlı’da çocuk olmanın anlamı 30 Ekim 2020 | 287 Okunma Türkiye’de çocuk olmak… 28 Ekim 2020 | 164 Okunma