“Tarihi galipler yazar” derler. Amerikan tarihini de “galipler” yazdı: Galipler, yani beyazlar! Eğer zenciler ve Kızılderililer yazsaydı, bütün dünyaya “kahraman” olarak tanıtılan “sığır çobanları” (kovboylar) kanlı katiller olarak tarihe geçeceklerdi.
Amerikan tarihinin “Kızılderili isyanı” olarak gördüğü Oturan Boğa (Tatanka Iyotake) kalkışması (1831 - 15 Aralık 1890) da Kızılderili Siyu kabilesinin “özgürlük savaşı” olarak selamlanacaktı.
Oturan Boğa, ABD ordularına karşı savaşan son Kızılderili kabile şefi idi. Yaptığı konuşmada tüm dünyaya şöyle seslenmişti:
“Beyazlar verdikleri hiçbir sözü tutmadılar. Sahip olma isteği onlarda bir hastalık olmuş. Bu insanlar, zenginlerin bozabileceği ama fakirlerin bozamayacağı birçok kural koymuşlar… Fakirlerle güçsüzlerden vergiler alıyorlar. Toprağımızın kendilerinin olduğunu söylüyor, komşularını çitler yaparak kendilerinden uzaklaştırıyorlar. Topraklarımızı binalarla ve diğer süprüntülerle çirkinleştiriyorlar. Bu ulus, baharda yatağından taşarak, yoluna çıkan her şeyi yok eden bir ırmağa benziyor...”
Söyledikleri doğruydu, ama kimse doğruları dinlemiyor, Amerikan Başkanı’nın ağzından çıkacak sözleri duymak için kulaklarını dört açıyorlardı.