Rahmetli Eşref Edib Fergan, kendisini tanımayı şans saydığım önemli gazetecilerimizden biridir. Mehmed Âkif’in de yazılarını yayınladığı Sırat-ı Müstakim (daha sonra ismini “Sebilürreşad” olarak değiştirmiştir) isimli bir dergi çıkarmış, bu yüzden zaman zaman İstiklâl Mahkemeleri’nde yargılanmıştır. Onun “Kara Kitap” isimli eseri tek parti zihniyetinin uygulamaları açısından tam bir ibret tablosudur.
Önce şunu belirteyim ki, Mehmed Âkif’in “Safahat”ı bile bu zihniyetin “demokrasi” anlayışından nasibini almış, 3.9.1936 tarihli İçişleri bakanlığı emriyle “Safahat”a el konulup imha edilmiştir.
Artık “Kara Kitap”ta Eşref Edip Bey’in anlattıklarına gelebiliriz.
“Heybeli 1925 Mayıs ayı… Heybeli Ada’ya yeni göç etmişiz. Bir sabah vapura yetişmek üzere Denizcilik Okulu’nun yanından hızla iniyorum. Sokağın karşısındaki polis karakolunda bir kaynaşma dikkatimi çekti.
“Yürüdüm. Bir polis bana doğru gelmeye başladı. Karşılaştığımızda, biraz karakola kadar gelmemi söyledi. Karakolda komiser ayakta geziniyordu. Biraz heyecanlıydı.