Her hükümet kuruluşunda bendeniz, önce Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na getirilen isimlere bakarım. Çünkü ötekiler zaten teknik bakanlıklardır. Eğitim ve kültür ise milletin doğrudan doğruya ruhunu/yüreğini inşa eder!
Bu alanlarda Türkiye, sözün tam mânâsıyla bir “irfan inkılâbı”na muhtaçtır. Lâkin ne hikmetse bir türlü gerçekleşmiyor. Bu iktidar pek çok alanda yaptığı “kökten değişim” ve “dönüşüm”ü Milli Eğitim’le kültür alanına taşıyamıyor.
Oysa “inkılâb”a en çok buralarda ihtiyaç var. Çünkü bu doğrudan doğruya Türkye’nin geleceğiyle ilgilidir ve Sayın Cumhurbaşkanımız da sık sık bu konuların altını özenle çizmektedir.
Ne kadar “doğru insan” yetiştirebilirsek, Türkiye o kadar büyük ve etkin bir devlet olur! “Doğru insan” yetiştirmenin yolu ise “doğru kitap”, “doğru öğretmen”, “doğru aile” ve “doğru sistem”den geçer.
Bütçeden en büyük payın Milli Eğitim’e ayrılması ilk önemli adımdı: Bu adım yıllar önce atıldı. İlk kez bu iktidar döneminde Milli Eğitim bütçesi Milli Savunma bütçesini geçti. Ama bütçenin önemli bir bölümü maaş ödemelerine, okulların ıslahına ve yeni lüks okul inşaatlarına harcanıyor. “İnsana yatırım” yine “devede kulak” kabilinden kalıyor.