Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, memleketlerden bir memlekette ya da her memlekette hem çok bilge, hem de çok çok zengin bir adam yaşarmış (Öyle şey olur mu demeyin, masal bu ya, oluvermiş)…
Adam sadece bilge ve zengin değil, üstelik çok da mutluymuş...
Bunu duyan genç bir adam, hem bilge, hem zengin, hem de mutlu olmanın sırrını öğrenme sevdasına düşmüş.
Bu amaçla bilge, zengin ve mutlu adamdan randevu alıp görkemli malikânesine gitmiş…
Sırrını öğrenmek istediğini söylemiş.
Bilge, zengin ve mutlu adam, gencin eline hemen bir kaşık tutuşturmuş ve bir kenarda duran yağ küpünü göstermiş: