Erken gelse ne olacaktı, “Harf Devrimi’nde hepsi çöplük olmayacak mıydı?” Olacaktı. O zaman ne fark eder?
Aslına bakarsanız, “Matbaa dinciler yüzünden geç geldi” demek kuyruklu yalandır! “İlk matbaa” diye verdikleri 1727 tarihi dahi yalandır: Din-dindar ve Osmanlı muarızları, hedefi onikiden vurmak için sürekli yalan söylüyorlar!
Çünkü Osmanlı’ya gelen “ilk matbaa” ne “İbrahim Müteferrika Matbaası”dır, ne de tarih 1727’dir! Bu tarihten çok önce de Osmanlı’da matbaalar kurulmuş, kitaplar basılmış ve satılmıştır.
Meselâ Osmanlı Ermenileri 1567’de, Osmanlı Rumları ise 1627’de kendi matbaalarını kurmuşlar, bir sürü kitap basmışlardı.
Onlar da Osmanlı… Osmanlı Devleti onların da devleti… Hepsi Osmanlı vatandaşı (teb’ası)… Onlar da aynı kanunlara tabi. Görmezler!