Osmanlı Devleti çatısı altında, sözün tam manasıyla “yetmiş iki buçuk millet” yaşıyordu.
Osmanlı Devleti çeşitli milliyetlerin, dillerin, dinlerin, mezheplerin, hatta renklerin harmanıydı. (Mozaik derken galiba bunu kastediyorlar).
Böylesine insan harmanı bir ülkede asayişi temin de güçtür, insanları birbirleriyle ve devletle barışık tutmak da…
Bu münasebetle anlıyoruz ki, orta zamanlarda Osmanlı Devleti’ni yönetenler yönetim anlayışı açısından emsalsizdiler.
Bu sayede kurtla kuzu yürüyor, bir yabancı gezginin dediği gibi, “İstanbul’da kâinatın yüzünü kızartacak derecede yolundan çıkmış insan”a rastlanmıyordu.