“Dindar Müslümanlar” (derken, dini hükümleri hayatının tümüne hâkim kılmaya çalışan Müslümanları kastediyorum, yoksa “Ben Müslümanım” diyen herkes Müslümandır) olarak biz, eskiye göre daha başarılı, daha varlıklıyız…
Çünkü daha muktedir (iktidar sahibi), daha politik, makam mevki ve güç-kuvvet sahibiyiz.
Bunlara paralel olarak, daha görkemli, daha gösterişli bir hayat yaşıyoruz…
Son yirmi-otuz sene içinde kavuştuğumuz bu imkânları, “Devr-i Saâdet ölçeği”nde kullanıp başkalarına da yansıtsak sorun yoktu. Ne var ki, bir sürü imkânla birlikte bize bir de “Rabbena hep bana” anlayışı musallat oldu: Bireyselleşip bencilleştik!
Sonuç olarak, eskiye nispetle daha kolaycı, daha rüşvetçi, daha vurguncu, daha soyguncu, daha vurdumduymaz, daha duyarsız, daha kaba-saba, daha kültürsüz, daha sevgisiz, daha saygısız, daha meraksız, daha ürkek, daha korkağız!..