Bir ara benim de başıma geldiği için, “medyatik linç”in ne demek olduğunu iyi bilirim...
“Doğru”nuz “yanlış”a çevrilir, hışımla üzerinize gelinir; öyle bir kör fırtına koparılır ki, kimseye derdinizi anlatamazsınız.
Anlatamazsınız, çünkü kimse gerçeği öğrenme derdinde değil, herkes nefsini tatmin peşindedir…
Değişik sebeplerden insanların içinde birikmiş ne kadar kin varsa, intikam hissi varsa, nefret varsa, yenilmişlik duygusu varsa, “fırsat bu fırsat” diyerek üzerinize boşaltırlar. “Vur abalıya” mantığı içinde, neden vurduklarını dahi bilmeden, vururlar.
Tam bir “kördövüşü”ne kurban gidersiniz! Öyle bir hava oluşur ki, yakınlarınız bile sizden kaçmaya başlar. “Vebalı” muamelesi görürsünüz. Can dostlarınız aynı güruha hedef olmaktan ve “kim vurdu”ya gitmekten korkup seslerini çıkaramazlar. Bir zamanlar yalvar-yakar, rica-minnet sizinle fotoğraf çektirip sosyal medyalarında iftiharla paylaşanlar, hızla o fotoğrafları silme telâşına düşerler.