Sosyal medyada günlerdir dolaşan videoyu dehşetle seyrettim. 29 Ekim günü bir grup metroda bağıra çağıra “Onuncuyıl Marşı”nı söyleyerek bütün metroyu velveleye veriyor. İşin bahanesi Cumhuriyet Bayramı kutlamaları. Bu arada “modern giyimli” (ne demekse) bir kadın, gözüne kestirdiği sakallı-sarıklı bir vatandaşı Atatürk posteri ile taciz ediyor.
O kadına göre, sarıklı-sakallı vatandaş “Kemalist” devrimlere kıyafetiyle karşı geldiği için “suçlu”! Aklınca cezalandırıyor.
Sakallı-sarıklı vatandaş buna rağmen hiç istifini bozmuyor. Sükûnetini koruyor. Vakur ve ciddi duruşunu bozmadan, sadece başını indirip yüzünü saklamaya çalışarak yolculuğuna devam ediyor.
Ben o vatandaşın yerinde olsam, kendimi tutamaz, ölüm pahasına sille-tokat girişirdim. Sonra ne mi olurdu? Televizyonlar bangır bangır bağırır, gazeteler manşete çeker, bir “mürteci”nin, Cumhuriyet Bayramını kutlayan gençlere nasıl saldırdığını bire bin katarak anlatırlardı.
Envai çeşit iftira atarlardı. Bu bahane ile İslâm’a ve İslâmi hayata dil uzatır, ortalığı velveleye verirler, kadın örgütleri yürüyüşler yapar, “linç” kampanyaları düzenlerlerdi.