Bir okurum, “Buhara Yanıyor” ve “Elveda Buhara” isimli kitaplarımda anlattığım Cengiz Han ve Moğollara haksızlık ettiğimi yazdı…
Hayır, sevgili dostum, haksızlık yaptığımı düşünmüyorum. Eğer Kıpçaklara haksızlık ettiğimi söyleseydi, hak verebilirdim. Ne var ki, o konuda bile kastım bir dönemle sınırlıdır, gelmiş geçmiş tüm Kıpçakları yahut Moğolları elbette kastetmiyorum.
Orada söz konusu ettiğim Cengiz Han’dır. Dünya kurulalı öyle bir zulüm görmediğine hâlâ inanıyorum. Düşünün ki, İslam Medeniyeti’nin en parlak, en şaşaalı dönemi Cengiz Han’ın ihtirasları yüzünden kapanmış, İslâm dünyası en büyük darbeyi ondan yemiştir.
Bu konuda İslâm dünyasının, hatta Batı’nın hatırı sayılır düşünürleri de benimle aynı fikirdedir. Müslüman ve Hıristiyan kaynaklar, Cengiz Han’ın korkunç bir zalim olduğunda ittifak halindedir.
Meselâ, Prof. Dr. Laszlo Rasonyi şu çarpıcı tespiti yapıyor: “O (Cengiz Han) manevi değerleri saklayan kitleleri imha etti. Şehirleri, medeniyet ocaklarını yaktı. İslam dünyasında Orta-Asya’nın tekrar önem kazanması bir hayli zaman aldı.”