Bozulma sürecinin çocukları olarak biz, yılbaşında “Noel Ağacı” süsleyip “Noel Baba” bekleme safsatasına kendimizi o denli kaptırmışız ki, “Nahıl Ağacı”nı çoktan unutmuş gitmişiz!
Unutmadık ne kaldı ki zaten? Eski müziğimiz, eski masallarımız, eski çocuk oyunlarımız, eski alfabemiz, kılığımız, kıyafetimiz…
Arapçada “hurma ağacı” anlamına gelen “nahıl”, Osmanlı düğünlerinin ve bayramlarının vazgeçilmez süsüydü (Anadolu’nun bazı yerlerinde hâlâ yaşıyor). İskeletleri demirden yapılır, çevresine çengeller asılır, çengellere süsler takılırdı.
Düğün sahibinin ekonomik durumuna göre nahıl ağaçlarının boyu, sayısı ve stili belirlenir, düğün alayı ile birlikte geçirilirdi.
Davetliler de takılarını ve hediyelerini nahıla takarlardı. Nahıllar aynı zamanda bir yardımlaşma simgesiydi.