Meşhur Batılı gezginlerden (seyyah) Du Loire, “Les voyages du sieur Du loire” ismiyle 1654 tarihinde Paris’te yayınlanan seyahatnamesinin 189/190. sayfalarında şunları söylüyor:
“Hıristiyan memleketlerinde pek yaygın olan küfürbazlık, öfke ve intikam hissi, Türklerde yoktur. Çünkü bunlar içki ve kumarın kışkırttığı alışkanlıklardır. Osmanlılar için içki ve kumar meçhuldür. Sokaklarında da evlerinde de hiçbir küfür sözü işitilmez. Bunun yüzümüzü kızartacak ve bizi hayrete düşürecek tarafı ise, Osmanlıların yalnız ağızlarında değil, lisanlarında da küfür kelimelerinin bulunmayışıdır. Onlar yalnız ‘Vallâhi’ şeklinde Allâh’a yemin ederler.”
Eskiden imanlı, faziletli, adaletli, iffetli, izzetli, cesur, vakur, hoşgörülü, dost, mütevazı, mütebessim, gösteri ve gösterişten uzak insanlardık…
Karşılaştığımız insanlara tebessüm eşliğinde “Allah’ın selâmı”nı verir, “Müminin mümine gülümsemesi sadakadır” hadisi ve “Selamı yayınız” tavsiyesi çerçevesinde yaşardık.
Gelin Osmanlı insanının özelliklerini kısaca hatırlayalım:
¥ İyi huylu, güzel ahlâklı ve sevgi dolu olmak;