Yazılarım “Akit com”da, yani “e-gazete”de yayınlanıyor.Bazıları bunu fırsat bilip akıllarına ne gelirse yazımın altına döşeniyorlar. Kin döküyorlar, iftira atıyorlar, yazdıklarımla uzaktan yakından ilgisi olmayan şeyler karalayıp “bilgiçlik” taslıyorlar.
Karşıma çıksa iki kelam edemeyecek bir sürü karacahil, “Nasılsa görmüyor” güveni içinde çalakalem yazıyor.
Sözümona bana “düzen” veriyorlar, “öğretiyor”lar…
Çoğunu artık okumuyorum. Çünkü hitap ettiğim kitle açısından umutsuzluğa düşmek istemiyorum. Bir sürü “bilge insan”nın beni okuduğunu, bana özel gelen maillerden anlıyorum.
Bilenle tartışmak çok keyifli, ama bilmeyenle tartışmak cehennem azabıdır. “O belgenin belgesi var mı?” diye soran birine, ben tarihi nasıl anlatayım? İlkokulda verilen bilgileri “gerçek” zannedip bana tarih öğretmeye kalkanlara ben ne diyeyim?