Türkiye, Yüksek Seçim Kurulu kararına kilitlenmiş, bekliyor…
Neredeyse tüm köşe yazarları ile televizyon yorumcuları haftalardır bu konuyu tartışıyor: 2019 Ramazanı’na bu havada giriyoruz…
Sadece Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ramazana ilişkin açıklamalarından ramazanın yaklaştığını fark ediyoruz: Ötesi, aynı gündem: Tıka basa dünya!
Oysa eskiden ramazan öncesinde her şey ramazana endekslenirdi. Ramazan hissiyatı ramazandan en az onbeş gün önce gelir, Müslüman toplumu lâhuti havasıyla kuşatıp kucaklardı: İnsanlar ruh ve beden olarak, önce ramazan hissiyatıyla buluşurlardı.
Dünya gailesi bir yana konur, herkes ramazan düşünür, ramazan konuşur, ramazan solurdu. Evler ve camiler köşe-bucak temizlenir, dünya, ramazanın uhrevi havasıyla buluşurdu. Ramazan sonsuz bir neşe içinde ve tatlı bir telâş eşliğinde beklenirdi.