Televizyon sunucularıyla oyuncular ve magazinciler kitap yazma yarışında. Ne yazdıkları önemli değil: Zira günümüzde insanlar fikri derinlikleriyle değil, şöhretleriyle ölçülüyor.
Reytingine, takipçine göre değer kazanıyorsun!
İmza günündeki kuyruğa bakıyorum: “Eh, herhalde mükemmel bir şeyler yazmış” diyorum. Bu heyecanla kitabını alıp okumaya çalışıyorum, fakat üç paragraf sonra pes ediyorum. Ne cümle yapısı, ne kelime zenginliği, ne dilbilgisi, ne fikir, ne konu, ne düşünce kırıntısı…
“Biraz da kitaptan götüreyim” hevesiyle çalakalem döşenmiş haspam! Kitabın bu kadar saygısızlık gördüğü, yazmanın bu kadar ayağa düştüğü başka bir dönem bilmiyorum.
Reytingi iyi olan programcılar, magazinciler, oyuncular, şarkıcılar yazıyor da yazıyor! Kitap fuarlarında kuyruklar uzuyor. Satışlar dekor düzeyde… “Gençlerimizi eğitsin” diye, konferanslara bile çağrılıyorlar. Şöhret olmuş ya, her şeye hakkı olduğunu sanıyor.