70’li yılların başlarıydı. Rahmetli Üstat Necip Fazıl’a ezile-büzüle benim “şiir” dediğim karalamalarımı göstermiştim.
Şöyle bir baktıktan sonra, bana dönmüş ve “Volter’i bilir misin?” diye sormuştu. Tanımama şansım var mıydı hiç, ilkokuldan beri kafalarımızı “gâvur” hayranlığıyla doldurmuşlardı. Ama Üstad’ın karşısında iddialı olmamak gerekiyordu:
“Birazcık bilirim” diye cevap verdim, “meşhur Fransız şair.”