Vaktiyle “Suçlu Biziz” isimli bir kitapçık yayınlamıştım. Artık mevcudu kalmayan bu kitapta, 1926 ile 1989 tarihleri arasında Japon İmparatoru olan Hirohito’nun hikâyesine de yer vermiştim.
O zaman için bana çok ilginç gelen bu hikâyenin özeti şu...
İkinci Dünya Savaşı bitmiş, Japonya ağır bir şekilde yenilmişti. Hava kuvvetleriyle deniz kuvvetleri mahvolmuş, kara kuvvetleri bitmiş, bunlar yetmez gibi, ABD iki atom bombasıyla Hiroşima ve Nagazaki kentlerini içindekilerle birlikte yok etmişti.
Bu ağır yenilgi Japon İmparatoru’na çok dokundu. Yaptığı radyo konuşmasında, ağlayarak şunları söyledi:
“Ben Japon ordularını iyi yönetemedim. Halkıma vaad ettiğim parlak zaferi veremedim. Geleceğinizi mahvettim. Savaş boyunca insanüstü bir gayret göstermenize rağmen, yenildik. Bunun sorumluluğunu ve utancını tek başıma üstleniyorum. Tek suçlu benim! Bu durumda, gelenekler mucibince kendimi cezalandırmam ve harakiri yapmam gerekiyor. O gün gelinceye kadar kendimi hapsedip kimseyle görüşmeyeceğim. Tüm milletime refah ve saadetler diliyorum. Beni affedin!”