Çünkü onun tefekkür dünyasına, sunum tarzına, şiir kudretine, en çok da ahlâkına, vicdanına, mertliğine, insanlığına ihtiyacımız var…
Âkif demek salt şiir ve san’at demek değil, Âkif demek, öncelikle sapasağlam bir iman demektir, ahlâk demektir, onun “Asım’ın nesli” olarak özetlediği “model insan”a ihtiyacımızı vurgulamak demektir…
Binaenaleyh, Âkif’i konuşmak, ihtiyacımız olan “insan”a ulaşmak için adımlar atmaktır. Çünkü Âkif, “insan”ı “Ahsen-i takvim” sırrıyla hayatın merkezi sayan ve “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” anlayışını hayat felsefesi yapan idrakin,aşiretten devlet çıkaran “inşa”nın, “İ’lâ-yı kelimetullah”a kendini adayan “ihya”nın ürünüdür…