Tarihle övünmemeliymişiz... Neden?.. Amerika bile olmayan tarihini inşa etmek için çoğu ipsiz birer serseri olan sığır çobanlarını (kovboylar) kahramanlaştırdı...
Topraklarını (emek ve emeklerini) korumaktan başka suçları olmayan Kızılderilileri “haksız” ve “suçlu”, Kızılderililerin yüzyıllardan beri yaşadıkları toprakları silah zoruyla işgal eden beyazları (Amerikalıları) ise “haklı” ve “mazlum” yaptı (Aynı oyun son olarak Irak’ın işgalinde oynandı. Şimdi Suriye’de oynanıyor)…
Fransızlar, yıllarca işgalleri altında inim inim inlettikleri Cezayirli çocuklara, atalarının “uzun boylu, sarı saçlı, mavi gözlü Galyalı yiğitler” olduğu yalanını okuttular. İşin tuhafı buna dünyayı bile inandırmaya çalıştılar...
Bu konuda başka örnekler de var, ama gereksiz. Kısaca görünen şudur: Topluluklar ancak tarihi köklerinde “millet” olabilirler! Ve tarihi olgularda ancak kendilerini bulabilirler. Aksi takdirde yürekler kurumaya başlar.
Tarihimizi yokluğa mahkûm etmek isteyenler, galiba yüreklerimizi kurutmaya çalışıyorlar. Siz kendi varlığınızı tarihsel boyutlarıyla bulunduğunuz topraklarda inşa etmezseniz, başkaları topraklarınıza göz diker...