Tanzimat’tan bu tarafa sanki üstümüze “ölü toprağı” serpilmişti…
Güvenimiz sarsılmış, cesaretimiz kırılmış, imanımız zayıflamıştı: Onlar “yapar”, biz “bakar” olmuştuk!
Sanki, “Gök kubbe çökse mızraklarımızla tutarız” diyecek kadar mağrur Haçlı güruhuna tokat üstüne tokat aşkeden ecdadın torunları biz değildik!
Sanki Bizans’ın ortasına Bizans’a ve dünyaya rağmen bir cihan imparatorluğunun temellerini “biz”...