Her cumhuriyet bayramında tüm okul gırtlağımızı paralarcasına bağırırdık: “Yaşasın cumhuriyet!”
Zaten neslimin çocukluğu, sloganlara tıkıştırılmıştır!..
Her şey sloganlardan ibaretti: Sloganlarda varlık, dirlik ve birlik arar, sloganlarla gururlanırdık.
Aslında çok fakirdik: Ne üstte vardı, ne başta; yalınayak, başıkabak, aç, bîilaç okula gider, buna rağmen her bayrak merasiminden sonra, “Ne mutlu Türk’üm diyene!” diye bağırırken, başımız göğe ererdi. “On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan” derken, yüreğimiz titrer, “Bir Türk dünyaya bedeldir” sloganında göğsümüz kabarırdı…
“Cumhuriyet/Hürriyet” kafiyeli şiirleri bağıra bağıra okur, cumhuriyetin tek başına hürriyet olmadığını aklımıza bile getirmezdik.