Geçen hafta Ankara'nın "Tarihi ve turistlik ilçesi"
Beypazarı'ndaydık... İzlenimlerimizi yazdık... Fakat...
"Yazmadığımız bir ayrıntı" var.
Kahvede siyaseti konuşurken, bir Beypazarlı dedi ki:
- İktidardan hiç şikâyetimiz yok mu?... Elbette var... Ama
şikâyetçi olan, seçimde oyunu yine Erdoğan'a veriyor... Neden
dersiniz, peşinden gideceğimiz başka bir kadro yok ki?
Dinleyenlerden biri "Doğru" diyerek söze girdi:
- CHP'ye bakıyorsunuz, herkes birbirini yiyor.
Bir başkası "Bu yeni bir şey değil ki" diye destek verdi:
- CHP eskiden de böyleydi.
Kalabalık "Doğru" diye sesini yükseltti.
Cumartesi, pazar günleri Beypazarı "15 bin misafir" ağırlıyor...
İsteyen gitsin ve bizim dinlediklerimizi dinlesin.
***
CHP-1939
İstanbul Vilayeti... 1939 senesi... Cumhuriyet Bayramı
Programı.
"Törende... Halkı selamlayacak araçta" 3 kişi olacak:
Vali, İstanbul Komutanı ve CHP parti müfettişi veya reisi (İl
başkanı).
Vilayette, vali "Tebrikleri" kabul ederken... Protokolde sıra:
1. İstanbul'da bulunan mebuslar.
2. Komutanlar.
3. CHP müfettişi ve vilayet idare heyeti.
Rektör... Dekan... Başsavcı... Protokole dair diğer zevat... "Daha
sonra."
***
Çocukluk hastalığı
Yıllar öncesinin "Bayram programını" gündeme getirmemizin nedeni:
CHP "O havayı" üzerinden atamadı.
"Kendisini" hep önde... "Herkesin önünde" gördü.
CHP'nin bir türlü atlatamadığı "Çocukluk hastalığı."
***