Dünyanın en büyük ülkelerinde okullarında andımız türü ritüeller vardır. Millet olabilmenin koşullarından biridir. Lafa gelince "Tek Millet" deyip bir türlü o milletin adını telaffuz edemeyenler elbette "Ne mutlu Türk'üm diyene" ile biten andımızdan rahatsız olurlar. Zira kendilerini Türk Milletinin aidiyetinden görmeyerek "ümmete" sığınmayı tercih etmişlerdir.
AKP hükümetinin yanlış kararını kaldıran Danıştay'a önce Adalet Bakanı karşı çıktı.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Danıştay'ın andımız kararına ilişkin "Anayasamıza göre Danıştay, yerindelik denetimi yapamaz, idarenin yerine geçerek karar veremez" diyor.
"Yargı kararları ihtilaf çıkarmaz, ihtilafları giderir. Bunun yolu Anayasaya sadakatten, her organın kendi meşru sınırları içinde kalmasından geçer.
Anayasamıza göre Danıştay, yerindelik denetimi yapamaz, idarenin yerine geçerek karar veremez. Bir yürütme tasarrufunun bilimsel temelini sorgulamak da yargının anayasal konumunu, kabiliyetini aşar.
Adeta idarenin yerine geçerek işlem tesis eden Danıştay 8. Dairesi'nin öğrenci andına ilişkin kararı, maalesef bu ölçüleri karşılamaktan uzak kalmıştır." sözlerini sarf eden Bakana bir önerimiz olacak. Kolayı var kaldırın Danıştay'ı olsun bitsin. Nasıl olsa Sayıştay'ı fiili olarak kaldırdınız. Danıştay'ı yok sayıp muradınıza erin.