Dünkü yazımda kefaleti yazınca e-posta bombardımanına tutuldum. Okuyucularımız ısrarla "Siyasilerin kefaleti geçerli de, askerlerin geçersiz mi?" sorusunu yöneltmiş. Haklılarda anayasa başta olmak üzere CMUK dan tutun medeni hukuka kadar incelemediğim bölüm kalmadı. Hiç birinde "askerler kefil olamaz" hükmü olmadığı gibi "askerler tanık olamaz" maddesine de rastlamadım.Bu sütunlardan takip ettiğim davalarla ilgili tanık olduklarımı paylaşıyorum. Öte yandan ulaşamadıklarımın dosyalarını inceliyorum. 15 Temmuz'dan hemen sonra "Olağanüstü durumlarda kurunun yanında yüzde 10-15 civarı yanabilir. Bir müddet sonra ortalık sakinleşince o hatalarda telafi edilebilir" düşüncesindeydim. Aradan 17 ay geçmesine rağmen bırakınız düzelmeyi arap saçı misali giderek karmaşık hale dönüşen davalar var.Evet, memleket büyük bir felaket atlattı. O gecenin karanlıkta kalan saatlerine rağmen kimin darbeci olduğu, kimlerin yancı, kimlerin darbe karşıtı tavır takındığı aslında belli.