Eski Diyarbakır 4. Kolordu Komutanı İbrahim Yılmaz'ı daha önce bu sütundan yazmıştım. Diyarbakır'da bir gün önce göreve başlayan Başsavcı "Gece adliyeye koruma ekibi ile gelip; gözdağı vermeye çalıştı" iddiasıyla tutuklatmıştı Yılmaz'ı... Oysa Diyarbakır gibi stratejik bir yerde 15 Temmuz gecesi bir tek kişinin burnu kanamamış, mantar tabancası bile patlamamıştı. O gece Yılmaz'ın "Benimle misin darbecilerle mi? Önce ben sizi vururum" dediği kurmay başkanı bu yıl generalliğe terfi etti. TSK'da disiplini ile tanınan İbrahim Yılmaz tek tutuklu olarak yargılandı. Somut tek delil bile bulunmadığı gibi devrin valisi, emniyet müdürü ve diğer tanıklar darbenin savuşturulmasında önemli görevler ifa ettiğini beyan ettiler. Başsavcı ısrarcıydı. Nitekim "Cebir ve tehdit kullanarak Anayasanın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya yardım etmek" suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. İddianame gibi gerekçeli karar da sapır sapır dökülüyor.Yılmaz'ın "Kime, nasıl, nerede yardım ettiğine" dair somut bir tek şey yok. Avukat olan kızı babasını mahkemede savunduğu gibi kararın bozulması için İstinaf Mahkemesi'ne detaylı bir dilekçe yazdı. Sonuçta yüzlerce sanık, binlerce sayfalık bir dosya değil. Topu topu tek klasör... O gece dakika dakika kimlerle görüştüğü, hangi emirleri verip önlemler aldığı da ortada. Bir kaç gün önce İstinaf Mahkemesi kararın bozulmasına yönelik talebin "Reddine" kararını avukatına tebliğ etti. İki sayfalık kararın en ilginç bölümü ise Korgeneral rütbesi ile Diyarbakır'da Kolordu Komutanlığı yapan İbrahim Yılmaz için "Hozat Tugay Komutanı" ibaresinin yer alması... İktidarın yalakaları hemen "Mahkemelerin yoğunluğu yüzünden sehven yazılmıştır" diye savunmaya geçecektir. Hiç öyle bir şey yok. Aynı mahkeme Hozat Tugay Komutanının bozma başvurusunu da ele almış. Açıkçası "Kes-kopyala-yapıştır"... Buradan adalet çıkar mı?***Gelelim hafta boyu Ankara-Sincan'da devam eden Akıncı Davası'na... Emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal ve diğer generaller mağdur-...