İşportaya düşünce, bir süredir "Aydın" yerine "Münevver"i tercih ediyorum. Toplumun önemli bölümü saygı duyar gibi yapar ama doğruları söyledikleri için "Münevver"leri sevmezler. Sevmedikleri gibi arkalarından söverler. Sevgili Arslan Bulut 2004 yılında şöyle yazmıştı: "Bilgi düzeyi ve feraset itibarıyla yetersiz olanlar işin kolayına kaçar: "Bu adam bu kadar bilgiyi nereden alıyor?" der. Bilmezler ki o aydınlar herkes uyurken sabahlara kadar çalışmıştır."
Bizler için, "Disiplinsiz, gece yatmaz, gündüz kalkmaz" türünden aklınca eleştiri getirenlere "Günde kaç saat okuyorsun?" ile cevap vermek zorundayım. Ve Can Yücel'den bir dörtlük ile sonlandırayım bu konuyu: "Anlarsın ki aslında kimsenin, farkı yok kimseden/Sadece biri daha iyi yalan söyler/Birisi daha iyi oynar oyunu/Hepsi bu!.."
***
Hangi siyasi parti olursa olsun listenin garanti yerinde olanlar hariç hiç kimse memnun kalmaz. Doğrusu herkesi memnun etmek de imkansızdır. 24 Haziran baskın seçim olunca ön seçim, teşkilat yoklaması için vakit yoktu. Genel Başkanlar ve yakın çalışma ekibinin ajandasındaki "özel notlar" devreye girdi. Ve listeler YSK'ya teslim edildi. Mazeretlerin ardına sığınmaya gerek yok. Bu tartışmalar 3-5 gün sonra unutulacak. Ancak başlarken motivasyonu zedeliyor. Bu konuyu uzatmayalım. Siyasette vefanın olmadığını bilenlerdeniz. Artık ünlü "boza"nın bile yapılmadığı Vefa semtinde bile kalmadı. Gerçeklere ve bam teline dokunalım.
***
"Mezarlıklar vazgeçilmeyenlerle doludur" sözü siyasetin elif basıdır. Bir dönem kendisini vazgeçilmez sananlar bir dönem sonra kenara bırakılır. Siyasete soyunan bu gerçekle yüzleşmeyi bilmeli. Listeler açıklanmadan önce Genel Başkan ile aynı fotoğraf karesinde olabilmek için 40 takla atanlardan bazılarının listeden sonra sosyal medyadaki yorumlarını iğrenerek okudum. "Ben-Ben-Ben". Sahi kimsin sen? Partiye ve ülkeye hizmeti amaçlıyordun. Hani ikbal kaygın yoktu! Her şeyden önce gerçek anlamda idealist-ilkeli bir kişi listelere sığmayacak büyüklüktedir. Zira listenin bir yerine sığındığı için kendini adam zannedenlerin Tanrı'ya ve kullarına nasıl da şaşı baktığını cümle alem bilir. Siyaset, günümüzde "pahalı hobi" haline geldi. Sokak ağzı ile kimileri "parasız adam gereksiz adam" diyerek, feraset sahibi olduğu halde parası olmayanların siyaset hakkı olmadığını açıkça ifade ediyor.