Baskın seçimin hazırlıklarının çok önceden planladığının göstergelerinden birisi de "Doğan Grubunun Satışı" olduğu su yüzüne çıktı. AKP'nin ısrarla 2019'u işaret edip oyalama taktiği güttüğü günlerde vergi ve 28 Şubat sopası ile adeta diz çöktürülen Aydın Doğan'dan gazeteleri ve televizyonları alma işi ince plan. "Merkez Medya" olarak tabir edilen grup zaten hükümetin dümen suyuna girmişti. Ancak reklam verenler ve 40 yıllık okuyucu-seyirci kitlesini küstürmemek için "Objektifmiş gibi" yayınlarını sürdürüyordu. Ortada seçimin "s"si yok iken devletin bankalarından 3 yıl ödemesiz alınan kredi ile kelepir fiyatına devredilen Doğan Grubu satışını Rekabet Kurulu rekor sürede onayladı. Satıştan sonra Hürriyet'in tiraj kaybını bir kenara bırakalım. Televizyonlarında Ahmet Hakan ile başlayan kıyım değerli kardeşim İsmail Saymaz ile devam etti. İsmail için bu sütundan "Yılın Gazetecisi" teklifim kısa sürede kabul görmüştü zaten. Ekranlardan çekip alsalar da İsmail Saymaz'ı susturamazlar.Adil Öksüz paketinin teslimi26 Nisan'da bu sütundan kaleme aldığım yazının mürekkebi daha kurumadı. "Adil Öksüz'ün MİT tarafından paketlenip seçim öncesi AKP'ye hediye edilmesine dair iddiaları ciddiye alıyorum. Bir kenara not edin" diye yazmıştım. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, AKP'nin yediği üç golü çıkarabilmek için seçime 15 gün kala "Adil Öksüz'ü getirdik" diye propaganda üstünlüğü sağlamaya çalışacağını açıkladı. Koray Bey kasaba politikacısı değildir. Ayak üstü "laf olsun torba dolsun" diye konuşmaz. Tecrübeli devlet adamı ciddiyetinde sarf eder sözlerini. Biz gazetecilerin de aldığı bilgileri doğrulatmış ki gerçeği açıklıyor. İYİ Parti'yi seçime sokmama tezgahı CHP'nin tarihi tavrı ile boşa düştü. Millet İttifakı barajı sıfırladı. Ve derken AKP kendi kalesine bizzat R. T. Erdoğan'ın "TAMAM" golüyle ara...