TBMM'de kurulan "15 Temmuz Darbesini Araştırma Komisyonu" heyecanla karşılanmıştı. Başkan olarak Reşat Petek atanınca baştan kadük kaldı. Her şeye rağmen tarihe not düşmek adına komisyonda 4,5 saat bilgi verdim. Kim bilir 3-5 yıl sonra komisyondaki ifadeler tez konusu olur. Karanlığa ışık tutar.***Bir kaç gündür Genelkurmay Personel Başkanı Korgeneral İlhan Talu'nun ifadelerini, savunmasını inceliyorum. 2013 yılında Korgeneral olan Talu, Ankara Garnizon Komutanı oluyor. 17-25 Aralık hadisesinden sonra yani bir yıl sonra Genelkurmay Personel Başkanlığı'na getirilerek FETÖ ile mücadele için görevlendiriliyor. 7 Ağustos 2014 tarihli Hürriyet Gazetesi bu olayı "Genelkurmay'da anlamlı değişiklik" başlığı ile duyuruyor. Talu, savunmasında göreve gelince kritik yerlerde görev yapan ve terfi listesine girenler için MİT ve Emniyet'ten istihbarat talep ettiğinin altını çiziyor. FETÖ ile iltisaklı olduğu şüphesi olanların dosyasını da kuvvet komutanlarına gönderdiğini buna rağmen 2015 Şura'sında Kuvvet Komutanlarının teklifi, Cumhurbaşkanı'nın onayı ile terfi ettiklerini belirtiyor. O halde darbenin şifresinin çözülmesi için o dosyalardaki "FETÖ iltisaklı" belgelerinin mahkemelere verilmesi gerekmiyor mu? Talu, şüpheli personelden bazılarının örneğin ÖKK'da 3 Tugay komutanından ikisinin görevden alındığını vurgularken darbeci Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık ve Tuğgeneral Şener Topuç'un görev yerlerinin değiştirildiğini vurguluyor. 2015 Şura'sında terfi potasına giren 14 general/amiralin emekli edildiğini 19 general/amiralin görev yerlerinin değiştirildiğini ekliyor. Hâl böyle iken bu personelin isimlerinin de dava klasörlerine girmesi gerekmiyor mu? Talu, bütün bu çalışmalara rağmen FETÖ'cülerin terfi etme sebebinin MİT raporlarının sağlıklı olmayışı ve komutanların personeli yeterince tanımamasından kaynaklandığını ifade ediyor. O halde MİT ve komutanların en azından görevi ihmal suçu ile yargılanması şart değil mi?Talu'nun savunmasında FETÖ'cü şüphesiyle MİT ve emniyetin dışında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, MGK Genel Sekreteri Seyfullah Hacımüftüoğlu, Devlet Denetleme ve Değerlendirme Başkanı Yunus Arınçı, AKP İstanbul Milletvekili E. General Şirin Ünal, Hâkim Albay Kenan Kenan, E. Alb. Baki Kaya'dan bilgiler alındığı ve kayıtlara geçtiğini söylüyor. Söz konusu isimlerin duruşmalarda tanık olarak dinlenmesi sis perdesini aralamaz mı?***Darbecilerin beyin takımından Mehmet Partigöç ile ilgili iki ayrı istihbarat raporunda FETÖ iltisakı olduğu belirlenmiş. Talu, durumu Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler ve KKK'ya bizzat bildirmiş. Kendisinden bir yıl önce atanan Partigöç'ün sakıncalı olduğunu açıkça ifade etmesine rağmen komutanlar "gelen kayda inanmadıklarını" belirtip "Faydalanacağız. Biz ona güveniyoruz" demişler.Personelin istihbarat çalışmaları Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı görev alanında olmasına rağmen Genelkurmay Bşk. Talu'ya "Gen.Kur.İsth.Başkanının FETÖ/PDY hususunda şaibeli olduğu" bu sebeple 2016 Şura'sında değerlendirmeye girecek personel hakkında hassas kaynak araştırmasının Per.Bşk.lığınca yapılmasını emretmiş ve emir yayınlamış.Demek ki Hulusi Akar, karargahındaki istihbarat başkanından kuşkulanıyor buna rağmen görevden almıyor veya alamıyor, İlhan Talu'ya bu kadar güveniyor. Peki öyle ise Talu niye içeride 16 aydır yatıyor. Geç gelen adalet, adalet değildir. Zira "Komutanlar sadece yaptıklarından değil, yapamadıklarından da sorumludur."