Korku iklimine kapılan gazetecilere "Özel Yetkili Mahkemeler" tarafından günlük haber servisi yapılıyordu.
Televizyon ekranlarında iktidar yalakaları ile FETÖ'nün tetikçileri baş tacı yapılmış, ellerindeki karayı önüne gelene sürüyorlardı. Dahası Gazeteciler Cemiyeti Bavulcu Mehmet Baransu'ya "Yılın Gazetecisi" ödülü bile verdi.
Bu arada bazı milli kuruluşların Pensilvanya'daki "Kayıp kardinal"e "Üstün hizmet ödülü" takdim ettiğini de hatırlatalım.
Sipariş üzerine kağıdı karalayan sözde kitaplar sürüldü piyasaya. Bu işten yolunu bulan bulanaydı. Beşiktaş'ta kurulan pusuya düşenler kelepçelenip Silivri'ye yollanıyor. İstanbul'un sayfiye yeri bu ilçenin kenarından geçmeye korkuyordu insanlar.
Hapishane içine kurulan mahkeme salonuna girmeden "Günün birinde burada yargılanacaklar" tesbitimizin gerçekleştiğini görmek için yıllarca sabırla bekledik.