Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Nuri Büyükyazıcı'nın konuşması sırasında Bölük Komutanlarından Yüzbaşı Hüseyin Nişancı, "Yazılı emir var mı?" diye soruyor. Bir kaç gün önce taburu denetleyerek tankların yakıtının tamamen doldurulmasını isteyen darbeci Yarbay: "Evet yazılı izin var... Trafik polisi nizamiyeden itibaren eskortluk yapacak" yalanını söyleyerek mühimmat dağıttırıyor. 4. Kolordu Karargahı Ankara-Mamak'ta. Taburun bulunduğu yer Hüseyin Gazi Tepeleri, şehri kuş bakışı görüyor. Uçak sesleri duyuluyor. Helikopterlerden atılan izli mermiler görülüyor. Saat 22.50'de Polis Özel Harekat Merkezine bombalar yağıyor. Bir kaç dakika sonra haberi geliyor "17 şehit var... Durum çok kötü..." Hazırlıklar hızlanıyor. Darbeci Yarbay o birlikte olmayan üç subayı tanıtıyor. Biri binbaşı ikisi öğretmen yüzbaşı... "Bu arkadaşlar Genelkurmay binasında bize kılavuzluk edecekler" diyerek tanklara bindiriyor. "Öğretmen sınıfı subayların tankta ne işi var?" dediğinizi duyar gibiyim. Öğretmen sınıfından Genelkurmay karargahında görev yapanlar var. Kaldı ki o kaos ortamında böylesi sorular yöneltilemez. Üstelik karargahı kurtarmaya gidenlerin o binayı bilenlerin yardımına ihtiyacı var. Bu detaylar darbecilerin işi ciddiye alıp ayrıntılı plan yaptığının da göstergesi.***Duruşmada verdiği emirleri inkar eden Yarbay Nuri Büyükyazıcı konvoyun en önüne geçip tanklar nizamiyeden çıkış yapıyor. Yol güzergahında halk el sallayarak askeri selamlıyor. Sıhhiye'ye saat 00.50-01.00 civarında gelindiğinde durum değişiyor. Ellerinde Türk bayrağı olan halk bu defa tepki gösteriyor. Tanklar direkt Genelkurmaya gitme yerine Kızılay'dan yukarı TBMM yanından Atakule'ye kadar çıkıyor. Yüzbaşılar, Tabur Komutanına telsizle "Niye direkt Genelkurmaya gitmiyoruz?" diye soruyor. Darbenin gövde gösterisini planlayan darbeci Yarbay "Sıkıntı yok... Konvoydan kopmayın" dedikten sonra Dikmen Yokuşu'n...