Kumpas davalarının ilki Şemdinli başladığında tavrımız netti... Atabeyler olayında da "hadi oradan" sesini ilk defa biz yükselttik. Yazarımız İsrafil Kumbasar pusuya düşürüldü. Gazetemizin sahibi Ahmet Çelik'in arabası kurşunlandı. Vazgeçmedik. Bir adım geri adım atmadık. Defalarca mahkemelere verildik. Çoğundan beraat ettik zira yargı siyasi vesayet altında değildi. Kumpasçılar yazılarımızdan suç çıkaramayınca konferanslarımızın peşine düştüler. Nazilli'de FETÖ'cü polisler sözlerimizin başını, sonuna bir şeyler ekleyip "hakaret"ten dava açtırdılar. Huzura bile çıkmadan, video izlenmeden, tapeler verilmeden ceza kesildi. İtibar infazında bir şizofren kullanıldı. Defalarca mahkeme vs.
FETÖ'nün ve iktidarın gazete ve televizyon kanallarını milyonlarca dolar ile ele geçirmesi esnasında "Yeniçağ Tv ve Yeniçağ Gazetesi"ne fiyat biçemediler... Zira dünyanın hiç bir merkez bankası Yeniçağ'ı satın alabilecek bankonotu basamamıştı. Bu yüzden "sadece okurlarını satın alabildiği gazete" sloganı ile direndik ve direnmeye gururla devam ediyoruz!..