Çok değil 10 yıl öncesine kadar Orta Doğu coğrafyasının en büyük gücüydü Türk Ordusu. Akdeniz'de Karadeniz'de uluslararası anlaşmaların teminatı idi. Avrupalıların haz etmemesine rağmen rahat uyumalarının unsuruydu. Avrasya coğrafyasının gıpta ile izlediği, Türk Cumhuriyetlerinin göz bebeği ve en önemlisi dünya barışının gerçek anlamda teminatı idi. "Türk Ordusu olmadan NATO'dan bahsetmenin mümkün olmadığını" dost-düşman hakkını teslim ederek vermek zorunda kalırdı.
Şimdi birileri kendi tarihlerini falan yazmaya kalkışıyor. El-Muhaberat'ın, babası Esad'ın en güçlü döneminde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş, Hatay ilimizin Suriye sınırına yakın bir arazide "Sabrımızı taşırmayın!" diye haykırdığında; Esad o gece, korkudan uyuyamamış, sabahın erken saatlerinde Apo denilen bölücü başını sınır dışı etmişti. Bütün dünya gibi Esad da Türk Ordusu'nun caydırıcılığından haberdardı. Gereğini yerine getirmekten başka çaresi yoktu. O günlerde dünyaya kafa tutan Saddam, Türk Ordusu'nun kendi topraklarında operasyon yapmasına boyun eğmiş, ülkesindeki bölücü unsurlar ile mücadelede yardım talebinde bulunuyordu. Neredeyse 500-600 yıldır savaşmadığımız İran ile aramızda sınır problemi yoktu. Azerbaycan'da Karabağ'ı işgal eden Ermenistan; Türk ordusunun bir gece ansızın gelebilme ihtimaline, şımarıklığına rağmen yıllarca karartma geceleri yaşadı. Sınırdaşımız Gürcistan kendi iç meselelerinde Türkiye'nin görüş ve tavsiyelerini uygulamaya koyardı. Yunan, Yunanlığına rağmen tırsmadan bir gece geçirmedi yıllarca. Bulgaristan etnik temizliğe kalkıştığında Türk Ordusu'nun Trakya'daki manevraları esnasında sınırdaki yerleşim birimlerini boşaltmıştı. Emperyalist devletlerin şımartmış olduğu Yunan, 25 metrelik Hora gemisinin korkusundan Ege'de balık avına çıkamıyordu lakin şimdileri 19 adamızı işgal etti. Şam'dan kaçıp Yunanistan'a misafir olan bölücübaşı yüzünden bakanların, generallerin istifalarını bilmem hatırlatmaya gerek var mı? Rusya'ya sığınan çocuk katiline Moskova yönetimi "Seninle işim olmaz." diyerek kovdu. İtalyanlar spagettinin üzerine kan damlayacağını anlayınca Kenya'ya ihraç ettiler. Ardından da paketleme hikayesi…