Yavuz Selim Demirağ Yeniçağ Gazetesi

Yazıcıoğlu vakası ve Ali Lapanta...

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu 25 Mart 2009'da şehit oldu. Helikopterin düşmesi, olay yerine kötü hava şartları yüzünden ulaşılamaması gibi konular her seçim öncesi gündeme gelir. Her şeyden önce...

30 Ekim 2017 | 4.920 okunma

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu 25 Mart 2009'da şehit oldu. Helikopterin düşmesi, olay yerine kötü hava şartları yüzünden ulaşılamaması gibi konular her seçim öncesi gündeme gelir. Her şeyden önce 2009'da AKP'nin iktidar olduğunu hatırlatalım. İçişleri Bakanı Beşir Atalay'dı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı da Abdullah Gül idi. Olay kaza ya da suikast ise sorumluluk devlet erkini elinde bulunduran devrin hükümetindedir. Yıllarca süren soruşturmalardan bugüne kadar somut bir şey bulunamadı. Adli Tıp raporları ortada. Helikopterde bulunan İHA muhabiri İsmail Güneş yaralı olarak açtığı telefonlarda "Yazıcıoğlu'nun ex olduğunu" defalarca tekrarlıyor. Nitekim Adli Tıp raporunda Yazıcıoğlu'nun, helikopterin çarpma anındaki travmalarından sonra 20 dakika ile 30 dakika arasında vefat ettiğini yazıyor. Üstelik sadece Kahramanmaraş'taki rapor değil, diğer raporda da aynı teşhis var. Yazıcıoğlu ile beraber olan BBP yöneticileri ve pilot için de aynı teşhis konulmuş. Sadece İsmail Güneş'in düşüşten 4 ile 6 saat sonrasında donarak öldüğü vurgulanıyor. Devrin Ulaştırma Bakanı "kazanın içinden başka kaza çıkarmayın" açıklaması ortada. Ne hikmetse AKP, her seçim öncesi bu olay ile ilgili yeni soruşturma açıldığını açıklayıp Muhsin Başkan'ın hatırası üzerinden oy devşirmeye çalışıyor. Ve bu arada faturayı askerlere çıkarıp işin içinden sıyrılmaya kalkışıyor. Her şeyden önce olay esnasında TBMM Başkan vekili olan AKP'li Nevzat Pakdil'in Yazıcıoğlu'nun kayınbiraderi olduğunu hatırlatmalıyım. Eniştesi için ne yaptığı ona sorulmalı.***2009 ve sonrasındaki günlerde birinin başına yolda saksı düşse ardında Ergenekon ve Balyoz darbesi arayanlar şimdi aynısını FETÖ'ye bağlayarak işin kolayına kaçmaya devam ediyor. Şimdi de o günlerin Adana Bölge Komutanı olan Ali Lapanta'yı hedef gösterme peşine düştüler. Niye Ali Lapanta?.. Çünkü, Meral Akşener'in yeni kurduğu İYİ Parti'nin kurucuları arasında da ondan...Olay esnasında FETÖ'nün hedefinde olan Lapanta bugün İYİ Partili olduğu için AKP'nin tetikçilerince vurulmaya çalışılıyor. Maksat gayet açık bir taş ile iki kuş vurmak. Yıllarca FETÖ'nün tutuklamaya kalkıştığı Lapanta'nın üzerinden Akşener'e ulaşma derdindeler. Kafalarına göre Milliyetçi-Ülkücü camiayı yanlış bilgiler ile propaganda yağmuruna tutup Lapanta ile beraber Meral Akşener'i vicdanlarda yargılatıp siyaseten yıpratmak. Yani ucuz numara. Yersen tabii... Ne yazık ki bu söylentiden etkilenenler var.Her şeyden önce şunu belirtmeliyim emekli Korgeneral Ali Lapanta; Jandarma teşkilatı içinde sevilen, çalışkan, cesur bir subaydır. Mesleğinin hakkını vermiştir. Jandarmaya Genel Komutan olması beklenirken emekli edilmiştir. Düne kadar kendisi ile hiç karşılaşmadık. Ancak Balıkesir'deki ailesini iyi tanırım. Ağabeyi 1980 öncesi ve sonrasında MHP ve MÇP'nin yöneticiliğini yapmış, varını yoğunu ülkücü camiaya vakfetmiştir ve nöbeti oğlu Engin Lapanta'ya devretmiştir. Engin de çok cevval bir ülkücüdür. Balıkesir'de bu aileyi tanımayan ülkücü yoktur. Engin Lapanta yıllarca Devlet Bahçeli yönetimine baş kaldırmış en son Koray Aydın'ın Genel Başkanlık adaylığında büyük gayretler göstermiştir. Ali Lapanta ile geçtiğimiz gün Ankara'da uzun bir çay sohbeti yaptık. Türkiye'nin dört bir yanında görev yapmış. Terörle mücadelede aktif rol almış. İstihbarat Plan Şube Müdürü olarak ilk kurmay subaylığı başlıyor. Ardından Yüksekova İstihbarat Şube Müdürü. Ardından Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanı. 2004-2006 yıllarında Diyarbakır Jandarma Komutanı. Tuğgeneral olunca önce Asayiş Daire Başkanı sonra da Denetleme Başkan Yardımcısı. Derken PKK Amanos Dağları ve Maraş kırsalına sızmaya başlayınca Adana Bölge Komutanlığına getiriliyor. 2008-2011 arasında Amanosların temizlenmesinde önemli görev yükleniyor. Tümgeneral olarak Erzurum Bölge Komutanlığı esnasında "Açılım Süreci"ne rağmen Kars-Kağızman ve Tendürek Dağları'nda PKK ile sıcak çatışmaya giriyor. Devrin yöneticilerince "barış sürecini sabote etmek" ile suçlanıyor. Başına gelmeyen yok. Lapanta'nın hikâyesi çok uzun. Yarın; helikopter kazası, soruşturma süreçleri ve 15 Temmuz gecesini yazmak üzere, Lapanta üzerinden Akşener ve İYİ Parti'yi hedef alanlara belgeleri ile cevap vereceğim...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hasan Paşam ve Uğur Mumcu... 31 Ocak 2021 | 540 Okunma "Adalet yıkılırsa gökyüzü çöker!" 29 Ocak 2021 | 305 Okunma Asker Hastanesi yıkılmasın!.. 28 Ocak 2021 | 292 Okunma Kaba Milliyetçilik... 24 Ocak 2021 | 422 Okunma Uzmanlara zulüm... 21 Ocak 2021 | 337 Okunma