Hırsı aklının önüne geçenler için bütün dünyaya rezil olmanın da anlamı yok. Seçimin üzerinden 15 gün geçmiş. Say say bitmiyor. İnsan hakları ve demokrasi konularında sınıfta kalan ülkemize güven duyulmuyordu zaten. 31 Mart seçimlerinin bitmeyen sayımı adeta üzerine tüy dikti. AKP çabaladıkça gırtlağına kadar batağa saplanıyor. Hiç bir partiye verilmeyen YSK listelerinin devlet erki ile AKP Genel Merkezi'ne verilmesi yeni tartışmalara sebep oluyor. Krizi başından beri iyi yöneten CHP'yi yürekten kutluyorum. CHP örgütüne "direniş"i yeniden hatırlatan yönetim ve milletvekilleri 15 gündür gece-gündüz oy çuvalları üzerinde yatarak AKP'nin tezgâhını bozdular. Ve kilitlendikleri hedefe ulaştılar. CHP yönetimi ve milletvekillerinin çoğunun hukukçu olmasının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. YSK'nın durumu belirsiz hale getirmesi AKP'nin kalesine gol olarak yağabilir. Alın işte Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı mazbatasının iptali bile söz konusu.
CHP'nin hukukçu Genel Başkan Yardımcıları'ndan Muharrem Erkek'in tesbitleri son derece önemli:
Günün sorusu
"Çok vahim bir tabloyla karşı karşıyayız. AKP dilekçesinde ek 12 ek 14 cezaevi seçmen listelerinden bahsediyor. Seçmen listeleri partililere verilmez. YSK vermez. Sadece kaç kişi oy kullanır bunu biliriz. Hiçbir siyasi partiye verilmeyen listeler AKP'ye nasıl verildi? Adalet Bakanlığı da bu işin içinde."