Hava Kuvvetleri eski savcısı Ahmet Zeki Üçok ile ilgili beş yıla yakın hapis yattığı sırada en çok yazıyı ben kaleme aldım. Uğradığı haksızlıkları bıkıp usanmadan dile getirdim. 2009 yılında memleketim Kayseri'de FETÖ'nün TSK'dan bilgi sızdırma girişiminin ilk somut deliline ulaşılmıştı. Üç astsubayın askerî personel ile ilgili bilgileri cemaatin ağabeylerine hangi yöntemler ile servis yaptıkları belirlenmişti. Tarihi fırsattı... Soruşturmayı yürütmek için Ankara'dan Albay Zeki Üçok görevlendirildi. Keşke yürütmese başka biri gitseydi. Yine FETÖ kumpası ile "uzman-bilirkişi" sıfatı ile "hipnozcu" bir emekli yarbay karıştı işe. Sulandırıldı. O sırada soruşturma sağlıklı-düzgün yapılsa belki de 15 Temmuz belasını yaşamayacaktı memleket. Üçok o günden sonra hedefe konuldu. Art arda onlarca suç iddiası ile yargılandı, hapse girdi. Yüzlerce yıl ceza istendi. FETÖ'nün tetikçileri Zeki Albayı önce sahte çürük raporu, rüşvet gibi adi, yüz kızartıcı iddialarla itibar infazına uğrattılar. Ardından Ergenekon, Balyoz çuvalının içine attılar. Davalar yıllar sonra çöküp kumpas anlaşılınca askerler birer birer tahliye olup, beraat ettiler. Üçok biraz gecikmeli de olsa hapisten çıktı. Halen devam etmekte olan onlarca dava ile cebelleşiyor.*** 15 Temmuz darbesi öncesinde TSK'daki FETÖ unsurları ile ilgili suç duyurularında bulundu. Çeşitli mercilere dilekçeler ve ihbar mektupları yazdı. 15 Temmuz sonrasında yıldızı parladı. Kitabı yayınlandı. Haftada 3-4 kez çeşitli televizyon kanallarında "Fetösavar" ya da "FETÖ konusunda uzman kişi" sıfatı ile çıkarılıp konuşturuluyor. Bu esnada saraya ve hükümete övgüler dizmekten de geri durmuyor. Üstelik "TSK'da yüzde 70 civarında FETÖ'cü var" diyerek kesin rakamlar verdi. Ama "madem yüzde 70, niye darbeyi gerçekleştiremediler" sorusuna cevap bulamadı. Bana göre FETÖ iddianamelerinin özensiz ve kötü hazırlanmalarında, söz konusu davaların sulandırılmalarında dolaylı da olsa dahli var. Ayrıca Zeki Üçok hukuk doktorası yapmış bir zat... Uğradığı haksızlıklardan intikam alırcasına tavra bürünmesi evrensel hukuka aykırıdır. 12 Eylül 2017 tarihinde Sözcü Gazetesinde Saygı Öztürk, Üçok ile ilgili şöyle yazdı... "Eski askeri savcı Ahmet Zeki Üçok, savcılıkta verdiği ifadede, Fettulahçı örgütlenme konusunda çok önceden isim isim ihbarda bulunduğunu belirtti. İhbar dilekçesinde Fettullahçı olarak gösterdiği Korgeneral Metin İyidil ile Özel Kuvvetler Komutanlığına getirilen Erhan Çorbacı hakkında yanıldığını ifadesinde kaydetti....Ahmet Zeki Üçok'un bunu kasıtlı olarak yazdığını ya da söylediğine inanmıyorum. Çünkü, özellikle darbe girişiminin ilk günlerinde ortada alabildiğine bilgi kirliliği vardı. Üçok'un da bu kirlilikten dolayı hata yaptığı anlaşılıyor." ***Değerli meslektaşım Saygı Öztürk gibi "Bilgi kirliliği yüzünden hata yaptı." cümlesi ile bu korkunç olayı masum göremem. Aynı Üçok geçtiğimiz günlerde neredeyse kadrolu görevli olduğu bir televizyon kanalında program esnasında tartıştığı Avukat Celal Çelik'e "Sen FETÖ'cüsün" yaftasını yapıştırdı. İki gün sonra polis Celal Çelik'i gözaltına aldı ve günlerdir savcılığa çıkarılmadı. O Celal Çelik ki hukuk fakültesindeki öğrencilik yıllarından beri tanırım. Sapına kadar Atatürkçü'dür. 2010'daki malum referandumdan sonra Yargıtay'daki tetkik hakimliği görevinden "Yargı FETÖ'nün kontrolüne girdi" diye istifa eden yürekli bir adamdır. O Celal Çelik kibir dönem Başbakanlığın zırhlı aracının tahsis edildiği, heykeli dikilecek savcı diye yere göğe indirilmeyen Zekeriya Öz'e dava açmış hukuk savaşçısıdır.Evet, hukuksuz dinleme yapıp, medyaya servis yapan Zekeriya Öz'e Müyesser Yıldız, Silivri'ye tıkılmadan önce dava açmıştı. Avukatı da gönüllü olarak Celal Çelik'ti... CHP Disiplin Kurulu üyesi, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'nin avukatı olan Celal Çelik'i yargısız infaz edenlerin