Ankara’da arkadaşlar itiraz etti. “Yaya yolları kalmadı” diye, ama ben ısrarlıyım. Ankara’yı her geldiğimde bir öncekine göre daha temiz, daha düzenli, daha yaşanabilir bir kent olarak görüyorum. Alışveriş merkezleri, yeni ve şehre renk katan yüksek binalar, kafeler, park alanları vs... Bir yabancı gibi değerlendirme yaptığımın farkındayım. En nihayetinde konuğum. Kent sakinlerinin saymakla bitmeyecek talebi, estetik kaygıları vardır.
Daha fazla yeşillik diyorlardır. İmara açılan bölgelerin var olan yeşiline tecavüz edildiğini de ileri sürüyorlardır. Haklı olabilirler. Ama Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na her seferinde Melih Gökçek’in seçilmesini sadece siyasetle açıklamak bana basit bir yaklaşım gibi geliyor. Mutlaka iyileşen kentsel özelliklerin payı vardır diye düşünüyorum.
MİLLETVEKİLLERİ YARGININ KARŞISINA ÇIKMAZ
Haklarında fezleke olan milletvekillerine yargı yolu açılacak mı? Böyle bir Anayasa değişikliği gizli oylamadan çıkar mı? Fikrimi söylüyorum: Çıkmaz. Hatta kimi arkadaşla iddiaya bile girdim. Eğer milletvekilliği dokunulmazlığı kürsü dışında kaldırılmıyorsa, bir milletvekilinin TBMM’de değil de mahkemede dokunulmazlığının kaldırılmasını kabul edeceğini düşünmüyorum.