Seçim sonuçlarını bir de şöyle okuyun: Seçmen AK Parti ve CHP’ye “Koalisyon kurarsanız, bana bile sormadan Anayasa’yı değiştirebilirsiniz” dedi. Eğer başkalarıyla kurarsanız, “Bana danışın” mesajı verdi. Kabul edelim ki seçmen, Türkiye’yi büyük bir iç çatışmanın eşiğinden döndürdü. Türkiye’yi otoriterlik belasından uzaklaştırdı. İktidarın eteğine yapışmış kalemlerin kraldan daha çok kralcı tavırlarını bir tokat darbesiyle yok etti. İktidarın her icraatını ilahi emir kategorisinde değerlendiren aklı tutulmuşlara “Kenara çekil”, AK Parti’ye de “Kendini düzelt. Özeleştirini yap” dedi... “Koalisyon yapın ve uzlaşın” mesajını da siyasilerin masasına koydu... Hayırlısıyla bir oluşum kurulacak ve Türkiye’yi yönetmeye başlayacak.
Bir seçmen olarak istediğim tek şey var: Hukuk devleti olduğumuzu hissetmek istiyorum. Otoriterlik eğiliminin, baskının, kamuoyunu bilgilendirme kanallarını tıkamamasını arzuluyorum. Yolsuzluklarla etkin mücadeleyi görmek istiyorum. Farklı olmanın bir zenginlik olarak kabul edildiği birey hak ve özgürlüklerinin evrensel seviyelere çıkmasını talep ediyorum. Uzlaşmaya ihtiyacımız var. Bu noktada AK Parti-CHP arasında oluşabilecek büyük koalisyonun Türkiye’de pek çok sorunu çözecek bir ittifak olacağını, bu anlamda Baykal- Erdoğan görüşmesinin de önemli olduğunu düşünüyorum. Erdoğan’ın görev alanına çekileceği, yürütmenin de en çok ihtiyaç duyduğumuz uzlaşma kültürünü ortaya çıkararak işleri yoluna koyacağına inanıyorum. Samimi düşüncelerim budur efendim...