Yaklaşık 2 hafta önce yatırımcılara bir tavsiyede bulunmuştum: HDP’li bir sonucu satın alın... Bir de demiştim ki anomali ile iktidar olan AK Parti, bir anomali ile iktidarı kaybedebilir. 2002 yılında yüzde 34 oy ile 365 milletvekili kazanan AK Parti, yüzde 40 oy almasına rağmen şu saat itibarıyla 258 milletvekili kazanarak mutlak iktidarını kaybetti. Seçim sonucu ortada. Bu seçimlerin kazananı Türk demokrasisi... Bunu unutmamak lazım. Başkanlık veya daha da otoriter hale gelebilecek bir sisteme vatandaşın “Dur” demiş olması siyasi belirsizliklerden hoşlanmayan piyasaları dengeleyici bir durum yaratacak. Üstelik yabancı yatırımcılara net bir mesaj verilmiş oldu: Türk halkı aşırılıklardan hoşlanmıyor!
Kısa vadeli finans piyasalarında oluşacak iniş-çıkışlar parti liderlerinin yaklaşımıyla kalıcı trendler yaratacak. Hiç şüphesiz yeni bir seçim gündeme geldi. Ancak seçim barajını aşağıya indirmiş, siyasi parti yasasında değişiklik yapmış, yargı alanında reform yapan ve bütçe dengesini sıkı tutan bir seçim hükümeti veya azınlık hükümetinin kurulması ekonomi dünyası tarafından olumsuz algılanmayabilir. Tabii bu noktada partilerin tavrı belirleyici olacak. Uzlaşma kültürünün ortaya çıkması olası ekonomi sorunlarını da masadan uzaklaştırabilir.