Türkiye, parlamenter sistemle yönetiliyor. Beğenelim, beğenmeyelim bir Anayasa’sı var. Sınırlar çekilmiş. Görev tanımları yapılmış. Yasamayı TBMM temsil ediyor. Yürütmeyi ise hükümet. Başbakan Davutoğlu da yürütmenin başı. Anayasa Mahkemesi bir karar almış. Dershaneleri yasaklayan yasayı iptal etmiş. Konu Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’a soruluyor. Verdiği yanıt şu:
“Gerekçeli kararı henüz görmedik. Bu konuda ne velilerimiz ne öğrencilerimiz sıkıntıya maruz kalmayacak. Gerekli tedbirleri alacağız.”
Hiçbir gazeteci de sormuyor: “Sayın Kalın, siz hangi yetkiye dayanarak çözüm üreteceksiniz. Yasa mı icat edeceksiniz... Hükümetin ve yasamanın elinde olan bir yetkinin kullanılmasında vatandaşların mağdur edilmeyeceğinin garantisini nasıl verebiliyorsunuz?”
Aslında Kalın’ın yapması gereken, hükümetin bu konuya en uygun çözüm bulunacağına inandığını söylemek ve vatandaş adına bunun takibini yapacağını vurgulamak. O kadar!
Bence saray sözcülerinin artık, “Her şeye ve her konuya hâkimiz, her icraatın içindeyiz. Biz ne dersek o!” tavrından vazgeçmeleri gerekiyor. Çünkü bu durum hükümetin de işini zorlaştırıyor... Ayrıca bu açıklamalar geldikçe,“Cumhurbaşkanı anayasal sınırların içinde kalsın” diyenlere niye kızıyorlar ki?